Bir insanı net bir şekilde tanımak,
Yüzündeki şifreyi çözmekle ilişkilidir.
Sahibine ait her sır, direk simâsına gizlenmiştir.
Öyle yüzler vardır ki mesela, huzur taşır.
Kaşlar birbirine en mülayim şekliyle mesafelenmiştir.
Arasına hamak kurup uzanmak,
Ve iki yanında yakamozlar saçıp parıldayan
Bir çift gözün manzarasıyla tüm geçmişini unutmak ister insan.
Bazı yüzler nefret barındırır.
Burun delikleriyle solumaktan bütün gökyüzünü
Ağzından tek nefeslik hoş kelam çıkarmamaktadır
Tebessümün dahi yanağında açtığı çatlaktan,
Dışarıya buram buram riyâ sızmaktadır.
Küstah suretler vardır sonra,
Hiçbir Dostoyevski kahramanı kadar masum değildir,
Benizleri solgun, yüzleri ablak değildir onlar gibi
Ancak şakaklarında cehalet damarları belirmiştir
İnsana tepeden bakarken zorla,
Boyunları bir hindininki kadar esnemiştir.
Bilgelik saklayan yüzler vardır.
Alnında dünyayı çevreleyen paraleller kadar heybetli,
Ve bir o kadar da tevazunun tanımı çizgiler taşır.
Düşüncenin çattığı kaşlar, nefretliden farklıdır
Çenesini kaşımaktan aşındırmıştır.
Burnu bir küstahınki gibi değil,
Hayatın kokusunu çekmek adına kalkıktır.
Yüzler insanoğlunun en mahremiyetsiz şifreleridir.
Çözenleri ise çetrefilli bir hayat beklemektedir
Onlar artık dünyanın hem en yalnızıdır,
Hem de hiçbir zaman yalnız değillerdir.
NAİM KAYA
skip to main |
skip to sidebar
Naim Kaya'nın "Münzevi Adası"na hoş geldiniz.. Lütfen sessizce okuyun. Düşünceleriniz için sizi yormamak adına alta seçenekler ekledik, bir tanesine tıklayın! Ha seçeneklerde 'berbat olmuş' yok, böyle de bir düşünceniz varsa parçanın alt tarafına yorum olarak belirtebilirsiniz! Bir de bütün şiirler ilk sayfada yer almayabilir, onun için blog arşivinden seçip üzerine tıklayarak da onlara ulaşabilirsiniz. Size sessiz olun dedim ama ben çok konuştum bu kadar yeter :) Haydi rast gele dostlarım...
Şahsi Facebook ve Twitter Adresim
Hakkımda
- N AO
- Şubatta doğdu. Martta bir aylık oldu. Sonra her sene bir sene bir sene düzenli olarak arttı. Yedi sene boyunca yaşayabilmek için değişik pratikler öğrendi (yemek yemek, sobaya dokununca yanacağını bilmek, türlü ihtiyaçlarını giderebilmek vs. ) O yedi yıldan sonraki yıllar sürekli okul denen değişik yerlerde bulunan ve ilk, orta, lise gibi seviyelerdeki binalara girdi çıktı. Olayı bilgisayar oyununa benzetiyor. Şu anda 4. level olan üniversite adlı bölümde. Oyunun sonraki seviyelerinde galiba iş bulması evlenmesi çoluğa çocuğa karışması falan gerekecek. Sonra da oyun bitecek ölecek işte! Ya da önce.. Kaygılarımla...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder