6 Mart 2011 Pazar

DURMA ÇOCUK

Yaz be çocuk
Kim karışır sana?
Aşk deme, ayrılık deme ama acı de, savaş de!
Kimin canını ne, ne kadar acıtırsa acıtsın,
Kim ömrünü neyle harcarsa harcasın.
Sen yoksulluk de, hastalık de!
Onlar dost kazığı desin, aldatılma desin
Sen: 'En büyük acımız bu olsun' de
Bırak Paris'te aşk başka olsun,
Sen Pakistan'da lapa ye...

Çiz be çocuk
Bağlasalar da, kolunu da kırsalar, yaz, çiz!
Kalemin namlusunda olsun parmakların
Kurşun girmese de şekil bulsun suratlarında!
Sen yeter ki yaz, çiz
Arkadan saplanan sahte acıları bırak
Sen gözlerini yakan gerçek acılara yaz!
Kırmızı olmasa da kan, mavi olmasa da gökyüzü çiz…

Kalk be çocuk
Ölüm marşı çalan saatini artık erteleme
Yeter bu kadar tembel duruşun!
Hadi nöbet değişimi yap Filistinle
Sen kalk savaş, birazda onlar uyusun...

NAİM KAYA

1 Mart 2011 Salı

ÖZGÜRLÜĞÜMÜZ

Daha küçük bir çocukken kucakta bile duramazdık,
Çünkü sıkıca bağlıydı bizi tutan eller.
Sonra terbiye adı altında masumlaştırıldık,
Kilitlerimiz önce vuruldu, atılırken temeller.

Sanki hayâli kazıklara, gizli zincirlerle bağlıydık
Ne yana yönelsek, çıkış noktasına çevirdiler.
Ense yakamızda ki parmaklarla çakılı kaldık
Olduğumuz yerde koşturdular, ilerletmediler.

Yuvasının ağzını kapattığımız karıncalardan anlamalıydık
Toprağı doldurdukça nasıl azimle deldiler.
Biz onların yanında kafese tıkılmış sefil kuşlardık
Özgürlüğümüzse ancak kabımıza konan yemler..

Öğretmek miydi okuldaki amaç, resmen moronlaştırıldık
Meşgul etmek için genç beyinler biriktirdiler.
Çevrilen surlar yetmedi, birde üzerine onca parmaklık
Başımıza da âlim denilerek, ideoloji diktiler..

Kişisel geliştirilmek vaadiyle kendimizden uzaklaştık
Ruhumuzu kelepçeleyip, üzerine para ödettiler.
Özgürlük arayışımızı daha ilk hecesinden bıraktık
Öz’ümüzü yok edip, sahte kimlikler verdiler..

NAİM KAYA

HAYAT MI?

Anlamını arıyorsun hayatın,
Okuduğun her yeni kitapta
Oysa hayâl dolu başka bir aklın
Korsan baskısı oluyorsun bir anda..

Tanımını mı arıyorsun yoksa düzenin?
Dur bakalım, bir fikrim var gibi..
Hayat.. ımm hayat..
Duvarda ki resmi taşıyan bir çivi!
İtirazı olan varsa beri gelsin.

NAİM KAYA

YALANLAMA

Şiddetli bir fırtına kopsa yakınlarında
Esen yeldir derler sana, aldırma.
Bahçen, bağın, evin, yurdun yansada
Candan yeğ mi bırak suyu derler, saldırma.

Çalış, üret, yüksel bakalım var mı artık dost sana
Bilirsin entel olur yaftan, susarsın en dallama!
Bırak büzme ağızları, torba değil neyl’olsa
Tebessümün açtığı yanakları, kinle gerilir aslında!

Nefret pek aşikardır, masumken suratlarında
Ardında gezerler, düşen hataların kapmak amacıyla
Bir de sen düşmeyegörsen, işitirsin er zamanda
Dost, kusurlarından taht yapmış kibirle oturmakta..

Akıl ne eylerse, kalptende o geçmez amma,
Sen iyilik düşünsen, dost minnet bulur sanma
Garez taşımaktan gülümseyen derilerin altında
İnanmazlar, umursuyormuş gibi gözükselerde sana

Acısını çektikleri hep, düşürdükleridir ayağa
O yüzdendir inanmayışları aşka, sevgiye, dostluğa
Dilleri başka kelam söyler, bakışları bir başka
Hayata küfredenlere söverek biter bu yalanlama!

NAİM KAYA